14 Kasım 2010 Pazar

bulunmuş eski bir eskiz

07.06.10

Kimseyi sevemeyen, her yapılanda açık arayan, üzülmekten korkan ben ile aynı duyguları paylaşan onun hikayesi
Bir ipte iki cambaz dengede duramazmış yaşayarak anladım ilk düşenin ben olmasının üzüntüsünü ve pişmanlığını yaşıyorum.
Birini ne kadar sevdiğini elinden kayıp gittiğinde anlayabiliyormuşsun hayatına ne kattığını, tam nerde durduğunu yüzüne bakmayacağını anladığın zaman fark ediyormuşsun
kokusunu alelade yanından geçen adam da duyduğunda yer ayaklarının altından kayıyormuş onu anımsatan herhangi bir imge ruhundaki volkanı harekete geçiriyormuş
her gece uyuduğunda her sabah uyandığında tarifsiz bir acıyla duyabiliyormuşsun sevmeyi becerebildiğini anladığın anda, bırakıp gidebilme cesaretini gösterebiliyormuşsun
herşeyi eline yüzüne bulaştırıyormuş, ateşin çıkana kadar kendini unutarak ağlayabiliyormuşsun inkarların çaresiz kalıyormuş o sen sen o olabiliyormuşsun
söylediği içine işleyebiliyor, ağzından çıkan tek kelimeye muhtaç olabiliyormuşsun yeniden senin olacağı zamanı umutsuzca bekleyebiliyormuşsun gittiğini kimseye kendine bile itiraf edemiyormuşsun utandırmışsın, onda ki değerini bilmeden kurtulmak için çabalamışsın sınırın ötesindeki denizde yüzme cesaretini göstermişsin uçsuz bucaksız suda yüzmeye kalkmışsın tek bir damla bile ıslanmadığını anlayıp geri dönmüşsün ne fayda kuma ayağını sürdüğünde çamura bulanmışsın sen, sen olmaktan çıkmış bu kadar zamanda kurduğun düzeneği tek hamlede yıkmışsın.
Kendin yapmışsın oturup üstüne yine kendin ağlamışsın.

Hiç yorum yok: